İz ile Düş Arasında Bir Yer
Betil’in önceki sergilerine kıyasla daha “pop” bir atmosfer taşıyan bu sergi, izleyicilere yalnızca görsel çeşitlilik değil, aynı zamanda farklı duygusal katmanlar sunmayı hedefliyor.
Deneyim Alanları
Sergi, izleyicilere üç farklı özel deneyim alanı aracılığıyla sesleniyor:
1.Senden Sonra Alanı
Bu bölüm, sanatçının bir önceki sergisi ile “Senden Sonra” kitabı arasında kurulan bir bağ niteliği taşıyor. Kitapta yer alan resimler izleyiciyle buluşturulurken, öykülerden birinin kısa film uyarlaması projeksiyon aracılığıyla mekâna yansıtılacak. Kitabın kendisi ise özgün bir yerleştirme eşliğinde sergi alanında yer alacak.
2.Ayna Odası
Tamamı aynalarla kaplı bu alan, izleyiciyi kendi varlığıyla yüzleştiren klostrofobik bir deneyim sunuyor. Mekâna eşlik eden rahatsız edici ve tetikleyici müzik, duygusal yoğunluğu artırarak yüzleşme hissini derinleştiriyor.
3.Yansımalar Alanı
Sanatçının gündelik hayattan çektiği “yansıma” fotoğraflarına ayrılan bu bölüm, serginin deneysel bölümlerinden biri olarak öne çıkıyor.
Sanatçının Kaleminden
“Bir şeyin aynısı, o şeyin kendisi değildir.”
“Her resim ve her fotoğraf, hem bir şeyin izi hem de zihnimde kalan izlenimin bir yansımasıdır. Bakan göz ise sadece gördüğüyle kalmaz; iz, düşe dönüşür.
İzler, benim elimden çıktı. Düş ise sizin içinizde oluşacak. Bu iki hâl arasında, hiçbir zaman sabitlenemeyen ve her bakışta değişen bir alan var; İz ile düş arasında bir yer…”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı